10 Yıllık Arkadaşlığın Anısına



2008 yılında ilkokula başladığımda tanıştığım arkadaşımla bugün arkadaşlığımızın 10. yıldönümünü kutladık. İyi ve kötü anıların beraberinde yaşandığı bu koskoca 10 yıl dile kolay gelse de insanın hayatı boyunca daima orada olduğunu bildiği bir insana sahip olması, belki de başına gelebilecek en güzel şeydir.

Dönüp baktığımda şu ana kadarki bütün yakın arkadaşlarıma içten içe bir hayranlık beslediğimi fark ettim. Hani insan kendi kafa yapısında olanları çeker ya işte benimki de onun bir üst boyutu gibiydi. Eğer bir insanla yakın bir arkadaşlık kurmuşsam; bu, onlarla konuşmaktan veya beraber vakit geçirmekten oldukça keyif almam dolayısı ile hayranlık beslememden olmuştur. Zaten arkadaşlık da bir nevi ilişki biçimi değil midir? Kimden hoşlanmadığınızı bilirsiniz fakat arkadaşlık da dahil olmak üzere kime tutulacağınızı asla tam olarak kestiremezsiniz. Fakat bu, arkadaşlık ilişkilerinde diğer ilişki türlerine kıyasla daha belirgin oluyor tabi.


Ayça ile ilk iletişim kurmaya başladığımız zamanları hatırlıyorum. 1. sınıfta öğretmenimizin bizi resim çizme, oyun hamuru ile oynama gibi serbest etkinlikler için boş bıraktığı bir zamanı oluyordu. Ayça da o zaman tam önümde oturuyordu ve bu boş vakitleri beraber geçiriyorduk. Hatta o zamanlar üzerine giydiği yünden bir ceketi vardı. Tabi o zamanlar bilmiyordum arkadaşlığımızın bu kadar uzun süre devam edeceğini.

Yıllar süresince bunun gibi daha birçok ortak paylaşım alanımız bulunmuştur. Şu an içimde o kadar çok duygu ve düşünce var ki bu yazıyı hangi yönde ilerletmek istediğime dahi karar veremiyorum. Beraber oldukça güzel anılarımız oldu. Zaman zaman kırıldığım anlar da olmuştur ama bütün bunlar onun bendeki yerinin ayrı olmasından kaynaklanıyor çünkü benim için herhangi birinin değil onun yaptıkları önemliydi.


Ayça, bu yazıyı okuyorsan (ki muhtemelen okuyana kadar seni mesaj yağmuruna tutarım), şunu bil ki sen ve senin arkadaşlığın hayatımda yeri doldurulamayacak büyüklükte bir yere sahip. Ayrı okullarda olsak bile her zaman senin varlığını bilmek ve bunu hissedebilmek paha biçilemez bir şey. Benim için her zaman kişiliğinle ve davranışlarınla orijinal bir birey portresi çizdin. Hatta senin hakkında en çok bunu seviyorum bile diyebilirim. İlkokul ve ortaokulda insanları şu anda yaptığıma kıyasla çok daha fazla çevreyi gözlemliyordum ve sen her zaman farklıydın gözümde.

Bazı şeyler tek başıma yapınca değil de senle yaptığım için güzeldi. Bir ortama girdiğinde yaydığın enerji, söylediğin sözler, işleri halledişin bunların hepsi beni kıyaslayanamayacak derecede etkiledi ve 10. yılımızı doldurduğumuz şu günlerde kişiliğim üzerindeki etkini daha iyi anlıyorum.

'Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.' arkadaşların insan üzerindeki etkisini vurgulayan atasözü, işte biri bana bunu dese kuşkusuz adını söyleyeceklerimden olurdun çünkü bana kattığın her şeye minnettarım ve seninle 10 yıl boyunca arkadaş olabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım çok daha uzun yıllar sonra da dostluğumuz devam eder.

Ve son olarak en sevdiğim fotoğrafın:


Ve böylelikle bir yazının daha sonuna geldik. Bloguma abone olmayı ve görüşlerinizi bildirmeyi unutmayın. Gelecek yazılarda görüşmek üzere, hoşçakalın :)




Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bizim Rick and Morty Sevdamız

The Truman Show ve Alegorizm

MY TOP 75 ALBUMS OF ALL TIME